3 Kasım 2015 Salı

1 Kasım 2015 seçimlerinin ardından

Dün İstanbul için, 1 Kasım seçim sonuçlarına dair bir fotoğraf paylaşmıştım. Türkiye genelinin sonuçları ortaya çıkınca, Hâliyle ilginç soru işaretleri de içeren benzer bir fotoğrafın Türkiye için de geçerli olduğu görünür oldu...

Bu fotoğraf neden hiçbir araştırma şirketinin bu seçim sonucunu öngöremediğini de anlatıyor sanki... adeta...

7 Haziran'dan 1 Kasım'a gelirken, 5 ayda değişen ne?

1.      Toplam kayıtlı seçmen sayısında değişim, 350 bin kişi, yani binde 6 gibi makul bir oran (bu konuda farklı sayılar konuşuluyor, 3,5 milyon artış gibi laflar dolaşıyor, bu da 7 Haziran'ın yurtİÇİ seçmen sayısıyla, 1 Kasım'ın yurtDIŞI dahil seçmen sayısının karşılaştırılmasından kaynaklanıyor, sanırım.)

2.      7 Haziran'a göre seçime katılım, %2,4 (yurtdışı dahil), yani 1 milyon 672 bin kişi artmış... Eh bu da olabilir, diyelim...

3.      Bu seçimde oyunu arttırmayı başaran sadece 2 parti var; AKePe ve CHP, diğer partilerin hepsi 7 Haziran'a göre oy kaybetmiş;

4.      CHP'nin 590 bine yakın bir oy artışı var; bu oyun, tahminen 90 bininin Vatan Partisi ve "diğer" partilerden (bu seçime katılmayan Anadolu Partisi ve DSP) kalan, 500 binin de HDP'den (hani emanet edilen oylar vardı ya!?) geldiği varsayımı gerçek dışı olmaz sanırım... Bu durumda, bir önceki seçimde oy kullanmayanların, bu seçimde CHP'ye oy vermediğini KABUL ediyoruz...)

5.      En çarpıcı sonuçlardan biri, 7 Haziran'daki MHP oylarının %25'inin, 1 milyon 800 bininin partisinden vazgeçmesi... 20 Temmuz'da Suruç katliamından, 10 Ekim Ankara katliamına kadar geçen sürede, kürt coğrafyasında başlayan operasyonlarda kurban edilen canların bedeli bu olmuş anlaşılan;

6.      7 Haziran öncesinde, sarayın ve AKePe'nin pervasız söyleminin yarattığı oy kaybını "aynı hataları yapmayacağız" diyen AKePe, Saadet, BBP ve çoğu 7 Haziran'ın Gülen cemaatinin bağımsız adaylarının aldığı oyları da eklersek 750 bin oyu kendine çevirmiş sayabiliriz;

7.      Varsaydığımız CHP'nin emanet oylarından geriye kalan, bölgesel çatışmaların da etkisiyle, orta sınıf ve üstü kürt nüfusa ait 400 bin HDP oyunun da, AKePe'ye kaydığı da anlaşılabilir bir durum;

8.      AKePe'si bu seçimde oyunu 4 milyon 800 bin arttırmış...Yani bir önceki, 7 Haziran seçimine göre, %25 arttırmış...

9.      Diğer partilerden kayan oylardan CHP'ye giden oyları çıkartınca, "7 Haziran'daki hataları yapmayınca" AKePe'sinin diğer partilerden 3 milyon oy almış olduğu ortaya çıkıyor;

10.  Buraya kadarki oy geçişlerini araştırma şirketlerinin anket, trend analizi gibi bilimsel yöntemlerle öngörmeleri tabii ki mümkün. Eğer durum bundan ibaret olsaydı, bu seçim sonrasında bazı araştırma şirketlerinin tahminlerinde olduğu gibi AKePe'si 1 Kasım'da %43-44 bandına oturmuş olurdu.

Ancak, hiçbir araştırma şirketinin bilinen bilimsel, rasyonel, matematik, istatistik, sosyolojik ve sosyal-psikolojik bilgi ve yöntemlerle öngöremediği ve asla öngöremeyeceği bir şey var: bir önceki seçime katılmayan 1 milyon 600 bin oyun TAMAMININ, BLOK OLARAK AKePe'nin diğer kayan oylarına 1 milyon 800 bin oy daha eklemesi ancak Şeytan'ın bildiği bir yöntemle mümkün olabilir...

Bunu ateyizlerin bile açıklaması mümkün değil. Ancak, belki, önümüzdeki günlerde YSK'ya gelecek itirazlar sonrasında ortaya çıkacak, oy ve hatta bölgesel seçim iptalleri sonrasında açıklanacak kesin sonuçlarla ikna edici bir açıklama olabilir.

Ha bu durumda da 1 Kasım seçimlerinin hem ülkede hem de uluslararası camiada meşruluğuna halel gelmemesi de ayrı bir tesadüf olur elbette...