17 Şubat 2014 Pazartesi

Anlam Boşluğu

Bundan 30 yıl önce, üniversitenin ilk yıllarında, muhtemelen herkes gibi, HAYATIN ANLAMI'nın arayışındaydık dostlarla birlikte. O yıllar 12 Eylül sonrasının karanlık yıllarıydı, geleceğe dair tüm umutlarımızı yeniden oluşturmaya çabalıyorduk. O arayış içinde, vargılarımı aşağıdaki şiirimsiyle dillendirmiştim o vakit :

YAŞAMAK ya da YAŞAMAK 

Yaşamak aşmaktır. 
Yarını bugünden, bugünü dünden söküp çıkartmaktır. 
Yaşama bir adım daha attıysan, 
kutsal beynine bir hücre daha kattıysan, 
dost yüreklere bir sevgi tohumu daha attıysan, 
bugünkü sen, dünkü sen değilsin artık. 

Bundan böyle ürkütmesin seni ne ölüm, ne de gelecek, 
korkmayasın ömür boyu yaşamaktan. 

(Mart 1983) 
http://www.antoloji.com/hisseden-kissalar-siiri/

O zamanlar sosyal medya yoktu (gökdelenlerin yerleri hep tarlaydı), sadece ve sadece safiyane bir sosyallik vardı elimizde... Bu hayat sentezinin üzerine dolu dolu bir hayat eklendi... Ve çok yakınlarda yeni yüzyılın icadı sosyal medya sayesinde aşağıdaki konferans notlarını buldum, cuk oturdu bunca yılın üstüne.

Bu yüzyılın, derin "hayatın anlamı var mıdır? yok mudur?" tartışmalarının arasında, hayata dair ve hayatın içinden, uzman bir hocanın dilinden çok değerli, kayda ve dikkate alınmaması mümkün olmayan bir konferansın dökümü var aşağıda. Çoğaltabilsek keşke, sevgiyle...

             C.Ç. (17 Şubat 2014)