11 Eylül 2022 Pazar

100. Yılında 9 Eylül 1922, İzmir ve Tunç Başkan

Bu hafta, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin #TunçBaşkan’ına “had bildirmek”le geçecek sanırım… 
Ne kabahat işledi Tunç Başkan?.. 
Ciddi ciddi, çok büyük bir suç işledi 9 Eylül günü ve gecesinde: ezber bozdu!..
 

Öncelikle #9Eylül çok önemli bir gün… 
Hayır! Sadece İzmir’in kurtuluşu değil, hele ki “Yunanın denize döküldüğü gün” hiç değil!.. 

#9Eylül1922 tarihi, Osmanlı devlet yönetimine göz koymuş ittihatçı (önceden Osmanlıcı, sonradan Türkçü, milliyetçi ama hep devletçi) bir kliğin, önce Abdülhamit’i darbeyle devirip, sonra devleti kurtarmak adına, Alman emperyalizminin muhipliğinde “Turan” hayalleriyle girdiği savaşta yok edilmiş bir ülkenin tüm halklarının birleşerek emperyalist işgale karşı hep birlikte verdiği bir bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin zafere dönüştüğü bir gündü. O zafer başarılı bir askeri taktikle, “Akdeniz” hedefiyle #İzmir’de sonlandı. O gün, işgalci Yunan ordusu İzmir’i zaten terk edip kaçmıştı çoktan, ama her savaşın sonunda ödenen bir bedel olarak, yağma ve talandan İzmir’in kadim Hristiyan halkı da nasibini aldı ne yazık ki. İşte, bize yıllardır öğretilen “resmi tarih” in dilinde, o gün İzmir’de deniz dökülenler malını-mülkünü yedi kuşaktır yaşadığı kentte bırakarak denize itelenen Anadolu Rumları, Ermenileri ve Yahudileri idi… Falih Rıfkı Atay, “Çankaya” anlatısında, o günü ve sonrasındaki meşum İzmir yangınının ayrıntılarını açık açık anlatır… 

İşte Tunç Başkan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi emekçileri, geçtiğimiz Cuma günü için, 9 Eylül 1922’nin 100. yıl kutlamalarına sessiz sedasız hazırlandı. Tanıtımı yapılan sadece bir “Tarkan konseri”ydi. Üstelik, Tarkan bu konser için para da istememişti, kendi önerisiyle bu konser gerçekleşiyordu. Hem Tarkan, politik bir kişilik de değildi. Son dönemlerde siyaset malzemesi hâline gelmiş olması, tamamen insanî ve vicdanî bir noktadan muhalefet yapıyor olmasıyla ilgiliydi. İzmir ve tanıtımı için de, elbette 9 Eylül kutlaması için de çok güzel bir fırsattı. Bir de hiç duyurusu yapılmamış, ama müthiş bir vizyon ve emekle hazırlanmış, içinde en üst düzey teknoloji, sanat ve koreografinin harmanlandığı arttırılmış gerçeklik’le hazırlanan olağanüstü bir sahne gösterisi vardı. Bir tek şey eksikti o gösteride, ulusal kurtuluş savaşı anlatılıyordu ama içinde resmi devlet jargonundan ezber bildiğimiz bir hamaset yoktu, fetihlerden, anlı şanlı ecdattan, yakıp yıkmaktan, düşmana had bildirmekten bahis yoktu. Bu toprakların tüm halklarının yokluğa rağmen, hep birlikte verdiği bir kurtuluş ve bağımsızlık savaşının gösterisiydi sadece ve sonunda kazanılan kalıcı bir barıştı. Büyük kabahatin biri buydu elbette.

İşgalden Kurtuluşa İzmir'in hikayesi! 

Hele bir de, Tunç Başkan’ın konuşması vardı ki, aman aman! Saraylara şenlik! 100 yıl öncesinin koşullarını tanımlarken öyle cümleler söyledi ki, sanki bugüne ayna tuttu. 1. Dünya Savaşı sonrasında, ülkenin işgal yıllarında, Osmanlı sarayının rahatsızlığından ve kendini kurtarma derdinden bahsederken, her nedense bugün, bu sözleri üstlerine alınanlar oldu. Tamam, okullarda, devletin dilinde, resmi jargonla anlatıldığında, suya sabuna dokunmayan bu sözler, 2 milyonu aşkın bir kitlenin önünde, muhalif sayılan biri tarafından sarf edilince, hele ki “saray” sözcüğü cümle içinde geçince yarası olanlar gocundu elbette. Ama kabahatin en büyüğü konuşmanın sonunda geldi: “100. yılında cumhuriyeti barış ve demokrasi ile taçlandırmak” mesajı zülfü yâre dokundu, ki kabahatin en büyüğüdür bu, “#barış”tan ve “#demokrasi”den söz etmek, bunlara özlem duymak, en üst ricalde affedilmez bu ülkede.

 TUNÇ SOYER'in 100. Yıl konuşması

Devlet jargonunda olmayan, ezber bozan bir dil en büyük suçtur bu coğrafyada asırlardır… Ve hâlâ, bugün de egemenlerin en büyük korkusudur bu özlem. Devlet gereğini yapmaya, Tunç Başkan’a haddini bildirmeye yeltenecektir yakında. Önce görevli troller başladılar bunun yolunu yapmaya, ardından görevi yalakalık olan yanaşmalar. 

Ama ok yaydan çıktı bir kere!
İzmir’den yola çıkan umut yedi düvele yayıldı çoktan. 
Bundan sonra ne yapsalar nafile!
#AklınYoluOrtakVicdan