28 Ocak 2016 Perşembe

Geri dönüşüm emekçileri: Onlar yoksa hayat da yok!

"Çöp" nedir? Evinizde kalabalık yapan, kullanımı biten, kullanmadığınız ya da tüketemediğiniz, fazlalık olan her şey, di mi? Evde kalabalık yapmasın diye bir an önce evin dışına attığımız her şey yani...

Bundan yüz yıl önce hayat da kolaydı, çöpler de basitti. O zamanlar, 100 yıl öncesine kadar kullandığımız her şeyin doğal malzemeden yapıldığını düşünürsek işi biten, "çöp" diye doğaya terk ettiğimiz her şey de doğa tarafından toprakta moleküllerine ayrışarak yeniden doğal ürünlere hayat verebiliyordu, yani "doğal" olarak geri dönüşüyordu.

Artık öyle değil ama... Artık beslendiğimiz gıdalar bile sentetik, yani doğal olmayan, yani doğada kendiliğinden geri dönüşemeyen pek çok madde içeriyor. Bu yüzyılda artık hiç bir şey "kendiliğinden" geri dönüşmüyor, öyle ki dönüşebilir olanın dönüşmesi için yeterli toprak ve doğal alan bile kalmadı.

Bu durumun bir diğer anlamı da şu; eğer yüz yıl önceki tüketim biçimini bugün de sürdürürsek dünyanın devasa bir çöplüğe dönüşmesi kaçınılmaz. Tarihsel olarak, tüketmenin dehşet bir boyutta kutsandığı, daha fazla doğa talanı ve doğal olandan daha fazla uzaklaşmanın "gelişmiş" yaşam biçimi diye tanımlandığı bir zaman dilimindeyiz.

Daha fazla kağıt tüketerek daha fazla ağaç ve ormanı yok ediyoruz. Daha fazla ambalajlı ürün tüketerek atmosfere istiap haddinden çok daha fazla miktarda kirlilik gönderiyoruz. Tüketemediğimiz, çöp diye attığımız gıda ürünleri bile artık doğal ortamında geri dönüşebileceği içinde çürüyebileceği toprak bulmakta zorlanıyor, içindeki sentetik maddeler yüzünden çürüyerek yok olamıyor bile.

Azıcık empati yaparak, "çöp" diye evin dışına atıp kurtulduğumuzu sandığımız atıkların izini sürebilsek, ilginç bir macera çıkacak aslında karşımıza. Aynı torbanın içine atıp evin dışına attığımız her şeyin geri dönüşüm sektörü sayesinde yeniden kullanılabildiği bir teknolojik çağda yaşıyoruz. Yeter ki, bu malzemeler birbirinden ayrışabilsin:
  • Kağıt ya da karton atıklar ayrıştığında milyonlarca ağaç kesilmekten kurtuluyor.
  • Cam atıklar, geri dönüşümlü plastikler (termoplastikler) ayrıştığında petrol türevi tonlarca ağırlıkta kirletici atmosfere salınmayarak ve hayata daha fazla nefes kalıyor.
  • Dönüşümsüz plastikler (termosetler) ayrıştırılarak, atıkları doğada yüzlerce yıl yok olmayarak, doğal canlı yaşam alanlarını işgal etmesinin önüne geçiliyor ve insan eliyle zaten yeterince yok edilen organik doğal yaşamın sürmesine olanak sağlanıyor.
  • Kullandığımız pek çok alet edevatın bileşiminde bulunan demir, alüminyum, bakır gibi metal malzemeler geri dönüşüp eritildiğinde paha biçilmez değerde endüstriyel hammadde olarak kullanılıyor.
  • Pil ya da elektronik cihazların, metal yüzeylerin kaplaması içinde bulunan ve doğada asla ve asla yok olmayan "ağır metal" tanımlı malzemelerin doğaya kontrolsüz olarak bırakılmasının, besin zinciri yoluyla canlı yaşamı tüketen, insanlar için de bilinen pek çok ölümcül hastalığın temel sebebi olduğunu tıp bilimi çok iyi biliyor artık.

Yaşadığımız yüzyılda yepyeni bir ekonomik sektör hâline gelen, yapısı gereği hem insanlığa hem de doğal hayatın sürdürülebilirliği yolunda bunca değeri olan geri dönüşüm zincirinin en kritik noktası, adına "çöp" dediğimiz atıkların kaynağında ya da kaynağına en yakın noktalarda ayrışabilmesi.

Tarladayken çitlediğimiz çekirdeğin kabuğunu toprağa atma alışkanlığımızı şehirde, asfalta, betona atarak sürdüren bir toplumsal davranışla yaşıyoruz bu coğrafyada... Yollara atılan su şişelerini, sigara paketlerini görmemezlikten gelmeyi bile başaran bir davranış alışkanlığımız yerli ve milli bir haslet hâline geldi çoktan.

Bunca kirlilik içinde hayatın sürdürülebilirliği için en "kutsal" görevlerden birini yapanlarsa kuşkusuz ki üç kuruş için günün yarısını kilometrelerce yürüyerek geçiren "geri dönüşüm emekçileri". Görünen o ki, geri dönüşüm ekonomisi giderek büyüyor ve bu büyüyen değerden pay alanlar meydanı artık çoluk çocuğa bırakmadan kendileri çöreklenmek niyetindeler sofraya.


Atıkları kaynağında ayrıştıran geri dönüşüm emekçileri doğanın ve hayatın askerleridir. Onlar yoksa hayat da yok!


(*) Bu yazı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, sokaklarda kağıt toplayan işçilere ve onlardan kağıt alanlara ağır para cezası uygulama kararı üzerine başlatılan "alın terine cezaya “hayır” de, bir imzanla #biriyilikyap" imza kampanyası için yazıldı: #biriyilikyap imza kampanyası için tıklayınız.

HaberSokakta kağıt toplayandan mal alana 140 bin TL ceza