7 Haziran 2015 Pazar

7 Haziran 2015 seçimlerinin hemen ardından

İLK ANDA (7 Haziran geceyarısında)

- 1965, TİP, %3 oyla, 15 milletvekili (seçim sistemindeki milli bakiye sayesinde);

- 2015, HDP, %13 oyla, 79 (belki de 80) milletvekili (%10 seçim barajına rağmen);

Bir gecede yıkılan barajın taşları: 
- 12 Mart'ın işkencehaneleri ve darağacında 3 fidan,
- 1 Mayıs 1977, Maraş, Çorum 1979 katliamları,
- 12 Eylül zindanları, idamları, sürgünleri,
- 1984 Diyarbakır cezaevi ve sonrası,
- 90'lar onbinlerce ölücan, Sivas,
- Hrant'ın utancı, Gezi'nin çocukları, Roboski, Soma, Yırca...

50 yılda, nereden nereye?

VAMOS BIEN (İyi gidiyoruz);
ama artık FESTINA LENTE! (Yavaş yavaş acele etmeli)

...

ERTESİ GÜN (8 haziran sabahında)

Bu sabah yeni bir yaşama uyanırken ruh hâlim #SenTürkiyesinBüyükDüşün ve #BuDahaBaşlangıç hissiyatında. Bu duyguyu ve umudu en son 1977 seçimlerinde yaşamıştık, sonrasında hüsranı da. O zaman çocuk sayılırdık ama 40 yılda epey bir adam olmuşuzdur herhalde diye umuyorum. 

6 milyon kişi güvenmiş ve oy vermiş Türkiye'nin "Büyük İnsanlık" rüyasına ve bu barış rüyası artık iktidar dengelerini belirleyecek siyasi bir güç olmuş. Kolay değil, ardında elli yıldır nice canla ödenmiş bir bedelin yarattığı birikim var. Şimdi daha fazlası gerekiyor. Yıllardır sadaka balıkla açlığı bastırılan, AKP seçmenin tabanına balık tutmayı öğretmek gerekiyor. 

Bir sonraki seçimde, hem de erken seçimde, çok değil, 1 oya 2 oy eklemek AKP'yi yok etmek ve Büyük İnsanlığa iktidarın yolunu açmak demek. Bunun yolu da, seçim boyunca dayanışma ve desteğini "Büyük İnsanlık" bildirgesi ve ilkelerinden sakınmayan, Türkiye'nin elli yıllık ilerici-devrimci-demokrat-sosyalist geleneğinin, emek-insan-doğa üçlemesinin üzerinde, eşit yurttaşlık, çoğulcu, katılımcı, ekolojik ve demokratik bir siyasetin ortak hedeflerinde buluşmasından geçiyor. Yıkılan barajın her taşında elli yıllık bu birikimin teri ve izi var. Şimdi o taşlarla HERKES için yeni bir yaşamı kurma zamanı. O kadar da zor değil yani...

...ve tabii ki, her zamanki gibi, hâlâ CHP'li görünen ama "devletin bekâsı" uğruna, içindeki elitist ve ayrımcı nefret saikiyle gizli gizli AKP diktatörlüğünün eteklerine tutunmuş, şarjör tutucu, statükocu aklın dehşetinden sakınmak gerekiyor. 

Düşmanın tehlikelisi görünmeyendir...