16 Aralık 2015 Çarşamba

Tarih tekerrür eder mi?..

Tarih tekerrürden ibaret falan değildir... Bazen tekrar gibi görünenin arkasında bambaşka bir gerçeklik vardır...

Türkiye Cumhuriyeti’nin son 50 yıllık yakın tarihi “KATLİAMLAR TARİHİ”dir. Ne zaman ki, halkın içinden çıkan, emekten, demokrasiden, barıştan yana siyaset güçlenip, örgütlü biçimde başını gösterdiyse, devletin 100 yıllık egemenlerinin statükoyu korumak için başvurduğu yöntem, her defasında, bir seri katliamlar zinciriyle korkuyu egemen kılıp, sistemin vazgeçilmezliğini kitlelerin kafasına işlemek oldu.

İşte, cumhuriyetin son 50 yıllık, yakın tarihinin periyodik katliamlar kronolojisi:

1965: Seçimlerde Türkiye İşçi Partisi’nin 15 sosyalist milletvekiliyle meclise girmesi… İzleyen tarihlerde, 1960 anayasasının sağladığı kısmî de olsa demokratikleşmeyle birlikte sınıf sendikacılığının gelişmesi ve sosyalist siyasetin özelikle gençlik içinde yaygınlaşması... 

Sonrasında:

¡1969, 16 Şubat; İstanbul Taksim meydanında, ABD 6. Filosunun protesto  eden gençlere saldırı; 2 ölü…

¡1971, 31 Mayıs; Nurhak katliamı, THKO kurucuları Sinan Cemgil ve arkadaşlarının katli, 3 ölü;

¡1972, 30 Mart; Kızıldere katliamı; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamına karşı çıkan, Mahir Çayan öncülüğündeki THKP-C üyesi gençlerin katli; 13 ölü;

¡1972, 6 Mayıs; Ankara Ulucanlar cezaevinde, TBMM onayıyla, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın idamı...

12 Mart 1971 darbesini izleyen infazlar sonrasında, 1977’ye kadar CHP+MSP ve AP hükümetleri döneminde kayda değer bir kıyım görünmüyor…

1977, 5 Haziran; Ecevit’in “Karaoğlan” efsanesiyle, tüm örgütlü sol güçlerin desteğini de alarak, %42'lik oy oranıyla mecliste çoğunluğu sağladığı ve kıl payı tek başına iktidarı kaçırdığı seçimler… ve devamı;

¡1977, 1 Mayıs; İstanbul, Taksim meydanında, DİSK’in ve tüm demokrasi güçlerinin yığınsal 1 Mayıs kutlaması sırasında kitlenin üzerine açılan çapraz ateş sonrası; 34 ölü…

¡1978, 16 Mart; İstanbul, Beyazıt; İstanbul Üniversitesi kapısında ilerici-devrimci öğrencilerin üzerine atılan bomba; 7 ölü;

¡1978, 16 Mayıs; Ankara, Keçiören; Piyangotepe katliamı, devrimcilerin gittiği kahvenin taranması; 7 ölü;

¡1978, 8 Ekim; Ankara, Bahçelievler; TİP üyesi 7 öğrenci gencin evlerinde katledilmesi; 7 ölü;

¡1978, 19-26 Aralık; Kahramanmaraş katliamı; alevilere ait mahallelerde evlerin basılarak basılması, yakılması ve çocuk, kadın, genç yaşlı ayrımı yapılmadan insanların katledilmesi; 105 ölü;

¡1980, Mayıs ve Temmuz; Çorum katliamı, alevi mahallelerine saldırılar; 57 ölü...

 … ve 12 Eylül 1980 darbesi… Darbenin meşrulaşması için yeterli gerekçeler oluşmuş bile… 

Ne zaman ki 1989 yerel seçimlerinde Erdal İnönü’lü SHP birinci parti olarak, 6 büyükşehir belediyesini kazanıyor ve SHP+DSP oylarının toplamı %40’a ulaşıyor;

¡1990, 11 Haziran; Şırnak, Güçlükonak’ta Çevrimli katliamı; PKK’nin köy baskını; 27 ölü;

¡1991, 25 Aralık; İstanbul, Bakırköy; Çetinkaya mağazasına PKK saldırısı; 11 ölü

¡1992, 26 Haziran; Diyarbakır, Silvan; Yolaç(Susa) köyünde PKK militanlarının camiye saldırısı; 10 ölü;

¡1993, 24 Mayıs; Bingöl; ateşkes gündemdeyken, dağıtım iznine çıkan askerlerin yolda durdurularak katledilmesi; 33 ölü;

¡1993, 2 Temmuz; Sivas; Madımak otelinde Aziz Nesin, aydın ve yazarlara saldırı ve otelin yakılması; 35 ölü;

¡1993, 25 Ekim; Erzurum, Çat; Yavi beldesine gelen “jandarma kılığındaki PKK militanları”nın köy kahvesine ateş açması; 38 ölü;

¡1995, 12-16 Mart; İstanbul, Gazi mahallesi; Alevilerin yaşadığı mahallede, dört kahvehane ve bir pastaneye aynı anda ateş açılması sonrasında yürüyüşe geçen mahallelinin üzerine ateş açılması ve sonrasında çatışmaların Ümraniye ve Ankara’ya sıçraması; 40’a yakın ölü…

¡1996, 15 Ocak; Şırnak, Güçlükonak; PKK’nın seçim nedeniyle ateşkes ilan etmesine rağmen, önce PKK tarafından yapıldığı iddia edilen, yıllar sonra JİTEM tarafından yapıldığı mahkemeye yansıyan, minibüs içindeki köylülerin yakılması; 11 ölü;

¡1999, 13 Mart; İstanbul, Göztepe; Mavi çarşı mağazasında Molotof kokteyli atılması; 13 ölü;

¡2000, 19 Aralık; 20 ayrı cezaevinde açlık grevlerine devlet güçlerinin “Hayata Dönüş” operasyonu adı altında müdahale etmesi; 32 ölü…

 …2002’den, 2011’e kadar AKP iktidarının yükseliş döneminde halka dönük bir katliam görünmüyor… Ancak… 

Suriye’de başlayan savaşın hemen ardından… 

¡2011, 28 Aralık; Şırnak, Uludere(Roboski); sınır kaçakçılarının bombalanması; 34 ölü;

¡2012, 6 Eylül; Afyon; Suriye’ye gönderildiği söylenen mühimmatın taşınması sırasında cephanelikte patlama; 25 ölü;

¡2013, 31 Mayıs; Hatay, Reyhanlı; Suriye sınırında patlama; 52 ölü;

 10 Ağustos 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleriyle birlikte Selahattin Demirtaş’ın yıldızının parlaması ve HDP’ye giderek artan ilginin devamında;

¡2014, 6-7 Ekim; Güneydoğu illeri; Kuzey Suriye’de, İŞİD’le savaşan Kobane halkına lojistik destek için koridor açılması talebiyle gelişen olaylar; 50 ölü;

¡2015, 5 Haziran; seçime 2 gün kala, HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlama; 5 ölü;

7 Haziran 2015 seçimlerinde HDP’nin beklenmedik başarısı ve HDP+CHP’nin %40’a yaklaşması sonrasında;

¡2015, 20 Temmuz; Urfa, Suruç; Kobane’ye yardım götüren gençlerin ortasında patlayan bir bomba; 34 ölü;
¡2015, 10 Ekim; Ankara, Ulus; Barış mitingi öncesinde Gar önünde patlayan iki canlı bomba; 102 ölü;
¡…ve 20 Temmuz’dan bugüne (16 Aralık 2015) kadar, özellikle kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerde devam eden sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar sonrasında, çoğunluğu sivil halktan, 750’den fazla ölü…

¡BUGÜN (16 Aralık 2015)!!! Cizre, Silopi, Nusaybin gibi HDP’nin yüksek oy aldığı ilçelerde devam eden tanklı, toplu operasyonlar… Ölü sayısı: HENÜZ BELLİ DEĞİL!!! 

!!! Not: Bu 50 yıl boyunca, yüzlerce (hatta binlerce) faili meçhul (aslında meşhur) cinayet bu listeye yansımamıştır... ama unutulmamıştır...