Yıl 1971... Henüz 8 yaşındayım... Yeni yeni dünya ahvaline aklım ermeye başlamış... Eskişehir'de yaşıyoruz... Akşamların ev eğlencesi radyolar ve misafirlikler... Televizyon deneme yayınlarında daha... Haftada 2-3 gün sadece akşamları bir kaç saat yayında...
Bir de sinemalar var, şehir eğlencesi olarak... Kılıçoğlu sineması en güzeli, en yeni yabancı filmler oradadır, yeni dediğimiz de bir kaç yıl öncesinin tabii ki... Her seans öncesinde, altın yaldızlı koca perdeler Haçaturyan'ın "Sabre Dance" müziğiyle ve perdede İş Bankası'nın Ankara Ulus'taki Genel Merkez görseliyle açılır, önce "pek yakında", ardından da "gelecek program" tanıtımını izlerdik... ve benim için en değerlisi de, yakın zamanın en önemli maçlarından, gollerinden özet görüntüler gelirdi... Hatta o zamanlar, sadece o golleri görmek için sinemaya gitmek istediğimi şimdi itiraf edebilirim...
İşte yine aynı yerde, bir film öncesinde, daha bir kaç ay önce radyodan heyecanla dinlediğimiz, 1970 Meksika Dünya Kupası finali vardı. Pele'nin açılışını yaptığı, Riva'lı İtalya'nın Brezilya'ya 4-1 yenildiği unutulmaz maçın kısa özeti, hem de rengarenk, koskocaman bir perdede, sanki biz de saha kenarındayız... ve fonda müthiş, sade, duru ve teklemeyen türkçesiyle maçın bütün heyecanını içimize yansıtan bir anlatımla #HalitKıvanç!
Sonrasında, daha her evde televizyon cihazı yokken, yakın bir aile dostumuzun evindeki, Almanya'dan gelmiş kocaman bir Saba ekranında, TRT'nin deneme yayınlarında izi hâlâ bâki iki program: biri 8 yaş için değerli bir "Pilli Bebek" kukla animasyonu, hemen ardından da, ki o zamanlar reklam dahi yokken, "3 maymun" logolu bir genel kültür bilgi yarışması programı: "Bildiklerimiz, Gördüklerimiz, Duyduklarımız" ve sunan da yine aynı yalın ve duru sesi ve sözüyle #HalitKıvanç!
Aradan bir yarım asır geçmiş, 50 yıldır biz yaşlarda hepimizin özendiği bir dil ve anlatım üslubuyla kaç kuşağın belleğinde ışıl ışıl bir iz bırakmıştır Üstad!
Ne güzeldir neredeyse bir asırlık bir ömre bunca ışıklı izler bırakmak. Keşke herkese kısmet olsa böyle örnek bir yaşam!
Sonsuz bir ışıltıdan daha fazla ne isteriz ki bu fâni dünyadan.
![]() |
Halit Kıvanç (18 Şubat 1925 - 25 Ekim 2022) |