Nümayişlerin son bilançosu
İstanbulda 400 den fazla yaralı, 34 ölü ve meçhul intihar hadisesi var. Şehrimizde tahribatın iki milyon civarında olduğu söyleniyor.
Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve Yunanlılar tarafından bomba konduğu haberi üzerine, İstanbulda ve şehrimizde çıkan hâdiseler malûmdur. Bu sebep ile şehrimizde vukubulan zarar ve ziyanı tesbit için yaptığımız tahkikattan aşağıdaki neticeleri almış bulunmaktayız:
İzmir
Yunan pavyonunda
Pavyonu açacak Yunan delegasyonu, hâdiseden bir gün evvel, Fuar Müdürlüğüne, pavyonun ayın onunda açılacağını kat'i surette bildirmiştir. Bu maksat ile Selânik'e ait bir sandık propaganda broşürü, bir miktar sakız ve jileti pavyona getirmiş bulunuyorlardı. İki sene sonra Fuar Müdürlüğüne geçecek olan pavyonun değeri yüz elli bin liradır. Halen pavyondan istifade edilecek bir taraf kalmamıştır denilebilir. Kalan enkaz üzerinde Türk bayrağının resimleri, «Kıbrıs Türktür», «Yasasın Türk Kıbrıs» gibi ibareler bulunmaktadır.
Yunan konsoloshanesi:
Evvelce Atatürk caddesinde, İtalyan ve Almanya konsolosluk binaları arasında bulunan Yunan konsoloshanesi, hâ disenin vukubulduğu geceden iki gün evvel, yine Atatürk caddesinde 308 numaralı bina ya taşınmış bulunmaktaydı. Nakil iii ikmal edilememiş olduğundan konsoloshaneye eşyanın mühim bir kısmı hâdise gecesi eski binada buluyordu. Yeni Yunan konsolosluk binasının değeri iki yüz bin lira civarında olup bina, sahibi Necati Şeşbeş tarafından yetmiş bir bin lira sarf ile yeniden tamirat ve tadilâta tabi tutulmuştu.
Tahrip edilen dükkânlar:
Enternasyonal Fuar münasebeti ile Konak Meydanındaki şeref direklerine çekilmiş bulunanecnebi devlet bayraklarından Yunan bayrağının gençlik tarafından indirilmesi hâdisesinin devamı olarak şehrin muhtelif yerlerindeki Yunanlılara ait dükkân ve evler nümayişçiler tarafından tahrib edilmiştir.
Alsancakta, Mesudiye caddesinde Niko ve İlya adlı şahıslara ait bakkal dükkânı, yine Mesudiye caddesinde Vasİli adlı şahsın müsteciri bulunduğu İstanbıl Pastahanesi, AIsancak pazar verinde bir bisiklet tamirhanesi, bir çiçekçi dükkânı ile boş bir halde bulunan bir pastacı dükkânı ve içindeki eşyalar nümayişçiler taralından tahrip edilmiş ve dükkânların içinde bulunan eşyalardan bir kısmı da caddelere çıkarılarak ateşe verilmiştir.
Tahrip edilen evler:
Başta, doktor Halikopolo, tüccar Andre Kaponi, Nato'da vazifeli binbaşı Manzarlisin evleri ve dükkânları yıkıp yakılarak muhtelif yerlerde, Yunanlılara ait 14 ev kısmen tahrip edilmiş ve bu evlerin eşyaları evlerden dışarı atılarak kısmen yakılmış ve kısmen de tamamen işe varamaz bir hale getirilmiştir.
Otomobiller yakılıyor!
Yunan pavyonunu, konsoloshanesini. Yunanlılara ait evleri ve dükkânları yıkıp, yakmakla heyecanlarını teskin edemeyen nümayişçiler gecenin geç saatlerinde, şehrimiz deki Yunanlılara ait otomobilleri tahrib etmeye başlamışlardır.
İlk olarak, şehrimizde, Domuzcu Dimitri namı ile mâaruf şahsın sahibi bulunduğu 1013 numaralı otomobil Atatürk caddesinde, benzin depo su ateşe verilmek sureti ile tutuşturulmuş ve bu hamseyi 5 arabanın daha yakılarak tahrip edilmesi takip etmiştir. Yakılan arabalardan ikisi denize atılmıştır.
Bu hâdiselerin cereyanı sırasında bir kısım nümayişçiler tarafından, Çocuk Hastanesi yanında bulunan kilise ile Alsancaktaki ingiliz kültür heyeti binasını tahrip etmişler ve kilisede yangın çıkarmışlardır.
Zarar bilançosu:
Bütün bu hâdiseler netice sinde husule gelen zarar ve ziyanın hayli kabarık bir yekûn tuttuğu tahmin edilmektedir.
Salahiyetli makamlardan aldığımız malûmata göre bir gecede şehrimizde husule gelen zararın yekûnu iki milyon lira civarındadır.
İki gazeteci tevkif edildi
Diğer taraftan aziz Atatürk’ün Selanikteki evine bomba atılması hadisesine dair verdiği haber halkı nümayişe teşvik eder mahiyette görüldüğü için şehrimizde münteşir Gece Postası Gazetesi mensuplarından Nuri Erdol ile Abbas Çetin tevkif edilmişlerdir.
Halen tevkif olunanların miktarı, 15 kişidir. Evvelce nezaret altında tutulanlar serbest bırakılmışlardır.
İSTANBUL'DAKİ DURUM
İsttanbul, 7 (Hususi)- Yunanlılar tarafından evvelki gece Selanik’te Aziz Atatürk’ün evine ve Selanik konsolosluk binamıza bomba ile yapılan menfur tecavüz hadisesinden dolayı İstanbul'da dün öğleden sonra husule gelen feveran gece sabaha kadar devam etmiş ve alınan bütün önleyicii tedbirlere rağmen halkın heyecanı bir türlü yatıştırılamamış ve maalesef bu çok müessif hâdiseler vuku bulmuştur.
Gittikçe artan heyecan ve hâdiseler karsısında sükûnetin temini için nihayet hükümet dün gece İstanbul ve İzmir şehirlerinde örfi idare ilan etmek mecburiyetinde kalmıştır. Bu arada muazzam bir kalabalık tarafından yer yer çıkarılmakta olan yangınların sonunun alınması için gece saat 24 den sonra İstanbul şehrinin bütün elektrik cereyanları kesilmiş ve bir taraftan itfaiye, bir taraftan askeri birlikler ve bir taraftan da zabıta kuvvetleri sabahın erken saatlerine doğru nümayişçileri teskin etmeğe muvaffak olmuşlardır.
Diğer taraftan tamamen bir harabeye donen İstanbul şehrinde bugün sabahtan ıtibaren hayat tamamen felce uğramış ve muhtelif semtlerdeki bazı Türk bakkaliye dükkânlarından başka da hiçbir gıda maddesi satan dükkan açılmamış ve açılanlar da kısa zamanda ellerindeki malları sattıklarından kapatarak evlerine dönmüşlerdir.
Ana caddeler ve diğer bütün cadde ve sokaklar dün gece tahrip edilerek yakılan mağaza ve dükkânların eşya ve malzemeleri ile dolu olduğundan uzun zaman vesaiti nakliye çalışamamış otobüs ve tramvay şirketi ameleleri sabahın erken saatlerinden itibaren yolların temizlenmesi için faaliyete geçirilmiştir. Ancak öğleden sonra saat 16 sıralarında tek tük tramvay arabaları çalışmağa başlamışlardır.
Dünkü hâdiseler sırasında asayişin temini maksadı ile ordu birliklerinden yardım talep edildiğinden buğun sabahın erken saatlerinden İtibaren bütün ana cadde ve yol kavşaklarında zırhlı birlikler ve tanklar devriye gezmeğe başlamışlar ayrıca askerî birlikler ve motorize birlikleri, İstanbul cadde ve sokaklarını baştan başa dolaşarak herhangi bir hadisinin vukuu İhtimali karşısında hazır bulundurulmuşlardır. Aksam saat 20 sıralarında muhtelif kışlalardan celbedilen motorlu toplar da şehrin belli başlı yerlerine yerleştirilmiş ve emniyet tertibatı takviye edilerek devriyeler sıklaştırılmıştır.
Diğer taraftan sokaklarda gezmek âdeta imkânsızlaşma esasen hiç vasıta işlemediğinden ve her sokak basında motorlu ve yaya askeri devriyeler gezdiğinden kimse evinden çıkıp işine gidememiştir. Bu arada bilhassa öğleden sonra şehirde bir gıda maddesi ve ekmek sıkıntısı bas göstermiş ve halk fırınlara hücum ederek ekmek temini İçin camlarını çerçevelerini indirmişlerdir. Bilhassa akşama doğru bütün fırınlar kapanmış ve birçok semtler ekmek siz ve yiyeceksiz kalmışlardır.
Bundan başka öğleye doğru saat 11 sıralarında henüz bilinmeyen bir sebepten şehrin suyu da kesilmiş olduğundan halk çok müşkül vaziyette kalmıştır. Gecenin geç saatlerine kadar arıza giderilemediğinden şehre su vermek imkânı hasıl olmamıştır.
Dün gece ilân edilen ve sabahleyin kaldırıldıktan sonra bilâhare tekrar vazedilen örfi idare hâlen yürürlükte olduğundan şehirde tam bir sükûnet hüküm sürmektedir.
Diğer taraftan dün geceki tahribat ve zayiatın yekûnları resmî olmamakla beraber peyderpey alınmaktadır. Bilhassa dün gece geç vakit şehrin muhtelif yerlerinde 24 tane Rum kilisesi ateşe verilmiş bunlardan bir kısmı tamamen yanmış, bir kısmı ise kısmen yandıktan sonra söndürülebilmiştir. Söndürme ameliyesi sırasında nümayişçiler tarafından hortumlar kesildiğinden itfaiye müşkül vaziyette kalmıştır.
Yine dünkü hâdiseler sıramda 400 den fazla muhtelif yaralı olduğu ve bu arada ölü adedinin 34 e baliğ olduğu anlaşılan haberler meyanındadır. Bu arada münferit vakalar olduğu da bildirilmekte olup Eminönünde dünkü hâdiseleri takbih eden bir Rum genci, birkaç şahıs tarafından iyice tartaklanmış ve koma halinle hastahaneye kaldırılmıştır. Rum gencinin bilâhare öldüğü haberi çıkmışsa da netice öğrenilememiştir.
Dünkü hâdiselerle ilgili oldukları sanılan 1300 kişi bugün öğleye kadar toplanarak nezaret altına alınmışlar ve diğerlerinin yakalanması için gerekli tertibat alınmıştır.
Diğer taraftan dünkü hâdiseler sırasında dükkân, mağaza ve evleri tahrip edilerek yakılan birçok rumların intihar ettikleri haber alınmıştır, ancak şehir içindeki semtlerle irtibat temin etmek güç olduğundan tafsilât alınamamıştır.
İstanbul, 7 (Telefonla) — Son nümayiş hâdiselerinden sonra bugün şehrimizde sükûnet hüküm sürmüştür. Bugün daha ziyade dün gece nümayişler sırasında yıkılan binaların enkazı ile dükkânlardan çıkarılan eşyaların molozları temizlenmesi ile meşgul olunmuştur. Bu temizleme faaliyetini halk saatlerce seyretmiştir.
Ayrıca sabahleyin evlerinden kalkıp işyerlerine gitmek üzere yola çıkan İstanbulluar, vasıta kullanma yasağı sebebiyle yaya gitmek mecburiyetinde kalmışlardır. Galata Köprüsü de yine sabah saat 8 e kadar açık tutulmuştur. Bundan sonra köprü kapanmış, vasıtaların çalışmasına müsaade edilmiştir. Bundan sonra molozlar temizlenmiştir.
ŞEHİRDEKİ ENKAZ
Şehrin Eminönü, Mahmutpaşa, Beyoğlu, Galata. Karaköy kısımlarındaki harabiyetin bu yüklüğü dikkati çekmekte idi. Meselâ Mahmutpaşa caddesinin 20-25 santim yüksekliğinde kumaş parçaları ile örtülü olduğu müşahede edilmiş, caddelerde yanmış veya ters çevrilmiş otomobiller görülmüş, Galata Köprüsü üzerinde frijder, çamaşır makineleri, gaz sobaları gibi eşyanın serili olarak durduğu görülmüştür.
Sabah saat 7 den ilân edilen örfi idare saat 8 de kaldırılmıştı. Fakat 7 den 8 e kadar örfî idare kumandanlığı tarafından bütün İstanbul gazetelerine bir tebligat yapılarak bugün gazete satışlarına müsaade edilmiyeceği bildirilmiş ise de saat 8 den sonra gazetelerin bugünkü nüshaları sansüre tabi tutulup bazı kısımları tadil edildikten sonra baskıya ve satışa izin verilmiştir. Bu yüzden İstanbul gazeteleri vaktinde okuyucuların eline geçememiştir.
İkinci bir emirle saat 19 dan itibaren tekrar örfî idare ilân edilmiştir. Bu defa ise yapılan tebliğde, saat 20 den itibaren İstanbul’da sokağa çıkmak yasaktır. Bu saatten sabah 6 ya kadar gazeteciler, posta ve telgraf müvezzileri müstesna kimse dışarı çıkamıyacaktır.
Nümayiş tahkikatına alakalılarca devam edilmiştir. 200 e yakın şahıs nezaret altına alınmıştır. Tahkikata devam onulmaktadır.
ANKARA'DA
Vekiller Heyeti toplantısı
Ankara, 7 (Telefonla) — Dün gece İstanbul ve İzmir’de vukubulan hâdise duyulur duyulmaz, şehrimizde bulunan Vekiller derhal bir toplantı yapmışlardır.
Vekiller, bugün sabah saat 11 de Vekiller Heyetinin toplantısında ' hazır bulunmak üzere İstanbul’a gitmişlerdir.
Ankara’da durum
Ankara, 7 (Telefonla) — İstanbul’daki ile kıyas edilmesine İmkân olmamakla beraber Ankara’da da dün gece yarısından sonra heyecanlı saatler geçirilmiştir. Fakat tedbirlerin zamanında alınmış bulunması, bilhassa şehrimizdeki rumların sayısının çok az olması sebebiyle hâdise büyümeden bastırılmıştır.
Gece yarısından sonra saat 1 de Ulus meydanında toplanan 50 kadar gencin «Kıbrıs Türktür» «Kahrolsunlar!...» , «öcümüzü alacağız!...» diye bağırmaları üzerine meydana derhal Emniyet kuvvetleri sevkedilmiş ve nümayiş yapmak isteyenler kısa zamanda dağılmıştır.
Fakat burada dağıtılan gençler, bu defa Cebeciye doğru çıkmışlar ve kafile konservatuvarın önünde 600 kişiyi bulmuştur. Başlarında Emniyet Müdür muavini ile birlikte bu bölgeye gelen polislere bu defa nümayişçiler tecavüz etmeğe başlamışlar. Emniyet Müdür muavininin hâdiseyi önlemek için kalabalığa hitaben yaptığı konuşma da fayda vermemiş ve nümayişçiler polislere taşlarla hücuma geçmişlerdir.
Polise hücum ediliyor
Civardan gelenlerin de iltihakı ile sayısı artan protesto kafilesi, konservatuvardan sonra Hukuk Fakültesi önüne gelmiş ve hâdiseyi yeniden önlemeğe çalışan polislere yine taşlarla tecavüz edilmiştir.
Bu arada 4 polis memuru ile 2 polis görevli jandarma yaralanmıştır. Polislerden Mustafanın yarası ağırcadır.
Neticede polis nümayişçilerden 400 kadarını su tehdidi ve göz yaşartıcı bomba ile Hukuk Fakültesi binasına sokmağa muvaffak olmuştur.
Fakülte içme doldurulan 400 kişi derhal ihtilâttan menedilmişler ve nezaret altına alınmışlardır. Ulus meydanında saat 1 de başlayan nümayiş; sabah saat 4,30 da böylece bastırılmış ve sabahleyin ayrıca 60 kişi de nezaret altına alınmıştır.
C. Savcısı ve bütün yardımcıları, saat 4,5 - 5 den itibaren işe el koymuşlar ve tahkikat aksam saat 17 ye kadar sürmüştür.
Tevkifler
Tahkikat sırasında 400 kişinin ifadesi alınmıştır. İfadeler alındıktan sonra elebaşılık et tikleri tesbit edilen 19 kişinin tevkifine karar verilmiş suçüstü mahkemesine verilen sanıklar akşamüzeri yargılanmışlardır.
Suçüstü savcılığı, iddiana meşinde, sanıkların umumi içtimalar kanunu hükümlerine aykırı hareket ederek idari makamlardan izin almaksızın miting tertip ettikleri ve ayrıca polise mukavemet ettiklerini bildirerek cezalandırılmalarını istemiştir.
Suçüstü mahkemesinde yargılanan sanıklar, verdikleri ifadelerde evlerinde veya kaldıkları talebe yurtlarında büyük bir gürültü ile uyandıklarını ve dışarıya çıktıkları zaman bomba hâdisesi dolayısı ile miting yapıldığını anladıklarını söylemişler ve topluluğa izin alınıp alınmadığını bilmeksizin katıldıklarını, polise mukavemet etmediklerini bildirmişlerdir.
Duruşma
Bundan sonra şahit olarak dinlenen 2 nci şube müdürü ve Çankaya kaymakamı, 19 suçludan 17 sinin polise mukavemet ettiklerini, diğer 2 sini tanımadığını bildirmişlerdir.
Bunun üzerine Müddeiumumî. iddianamesinde ısrar ederek sanıkların ceza muhakemeleri usulü kanununun 104 ncü maddesinin 3 üncü fıkrası gereğince cezalandırılmalarını istemiştir.
Bilahare hâkim, sanıklara kararı tefhim ederek bunlar dan Yüksel Altan ile Mustafa Caner'in suçlarını sabit görmediğinden tahliyelerine diğer 17 sanığın duruşmalarının mevkuf olarak devam etmesine, muhakemenin 21.9.1955 çarşamba gününe talikine karar vermiştir.
C. M. P. Genel Başkanının beyanatı
Ankara, 7 (Telefonla) — C. M. P. Genel Başkanı Osman Bölükbaşı, İstanbul ve İzmir deki nümayiş hâdiseleri üzerine bir beyanat vermiştir.
Kıbrıs meselesinin umumi olarak safhalarını izah eden ve Kıbrıs rumlarının tahriklerini zikrederek hükümetin bu mevzudaki hareket tarzının muhalefet tarafından da tasviple karşılandığını hatırlatan Bölükbaşı, sözlerine şöyle son vermiştir:
«— Bütün bunlara rağmen Kıbrıs meselesi karşısındaki hükümet görüşünden Türk milletine has bir milli şuur tezahüratı içinde milletçe desteklediğimiz ve hâdiselerin dışarıda sükûnetle inkişafına intizar ettiğimiz bir sırada İstanbul ve İzmir’de cereyan eden kanunsuz olayları teessür ve teessüfle karşılamamama imkân yoktur. Millî ve vatani mevzularda gösterilmesi tabiî plan hassasiyetleri maşeri vicdanın infiallerini kanun dışı hareketlerin bir mazereti haline getirmek netice itibari ile bizzat milli ve vatanî menfaatlerimizle telâfisi mümkün olmayan bir hareket teşkil eder. Anayasanın, kanunlarımızın ve millî inkılâbımızın teminatı altında bulunan vatandaş haklarına vaki tecavüzleri takbih eden hükümet görüsüne tamamen iştirak ederiz.»
Adana'da :
Adana, 7 (Telefonla) — Selânikteki tecavüz hâdisesi bütün Güney Anadolu şehirlerin de olduğu gibi Adanada da derin bir infial uyandırmış ve bu menfur hareketi tel'in maksadiyle bugün saat 15 te bir nümayiş yapılmak istenmiştir. Vilâyet makamının uygun görmemesine rağmen ellerinde bayraklar ve Atatürkün büyük boyda portreleriyle saat 15 te Sümerbank fabrikası önünde yürüyüşe geçen gençler zabıta kuvvetleriyle dağıtılmışlardır.
Gençlerin arzularında ısrar etmeleri karşısında her hangi bir taşkınlığa meydan vermek istemeyen polis yıldırım ekipleri cop kullanmak zorunda kalmış ve ele başılar Emniyet Müdürlüğüne götürülmüşlerdir. Haklarında da içtimaatı umumiye kanununa muhalif hareketten dolayı muamele yapılacak olan nümayişçi elebaşılar Atatürk âbidesine çelenk koymak ve saygı duruşu yapmak istediklerini, başka bir maksatları olmadığını beyan etmişlerdir. Yine Selanik hâdisesi ile alâkalı olarak şehrimizde sabahları çıkan altı günlük gazete bugün erken saatte tetkik edilmiş ve satışlarında hiçbir mahzur olmadığı anlaşılmıştır. Şehrimiz gazetelerinin hiçbirinin manşetinde İstanbul ve İzmir hâdiselerini tahrik ve teşvik edici herhangi bir ibare görülmemiştir. Ancak Adanaya her gün öğle üzeri uçakla gelen Ulus ve Tercüman gazetelerinin yalnız bu günkü nüshaları Ankarada alıkonulmuştur. Böylece Adanaya bugün yalnız Zafer gazetesi gelmiştir.
Lüzumsuz herhangi bir harekete mâni olmak maksadiyle şehrimizdeki polis iye jandarma karakolları tam kadro halinde günün her saatinde vazife görmektedirler. Adanalılar vukubulan hâdiseleri büyük bir olgunluk ve soğukkanlılıkla takip etmektedir. Türki ye aleyhtarlığı ile tanınmış Suriye gazetelerinin İstanbul ve İzmir hâdiselerini hasmane emellerin tezahürü şeklinde göstermiş olması, teessürle karşılanmıştır.
Kaynak: 8 Eylül 1955 Perşembe günlü Demokrat İzmir gazetesi haberi ve fotoğrafları