4 Kasım 2025 Salı

Gençlik: Ne okuyor, ne çalışıyor

Fransa'nın Le Monde gazetesinin haberine göre: "Türkiye, ne çalışan, ne okula ne de eğitime devam eden gençlerinin önemli bir bölümünü kaybetme riskiyle karşı karşıya. Pek çok araştırma raporu, Türkiye'de yükseköğretimdeki dramatik çöküşü ve bunun sonucunda da tüm bir neslin düşüşünü vurguluyor. 18-24 yaş arası gençlerin üçte biri ne istihdamda, ne de eğitime devam edebiliyor.


Fransa'nın "Le Monde" gazetesi "Türkiye, Gençliğinin Bir Neslini Kaybetme Riskiyle Karşı Karşıya" manşetiyle bir rapor yayınladı. Gazetenin İstanbul muhabiri Nicolas Bourcier’ye göre, Türkiye’de yükseköğretim sistemindeki derin kriz nedeniyle, ülkemiz genç kuşağını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Le Monde gazetesinin haberine göre: "Türkiye, ne çalışan, ne okula ne de eğitime devam eden gençlerinin önemli bir bölümünü kaybetme riskiyle karşı karşıya. Pek çok araştırma raporu, Türkiye'de yükseköğretimdeki dramatik çöküşü ve bunun sonucunda da tüm bir neslin düşüşünü vurguluyor. 18-24 yaş arası gençlerin üçte biri ne istihdamda, ne de eğitime devam edebiliyor.

İstanbul muhabiri Bourcier'ye göre: "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz Ekim ayı başında Ankara'da akademik yılın açılış töreninde, "üniversite programlarını basitleştirmeyi" amaçlayan bir reformun "diploma alma süresinin dört yıldan üç yıla indirilmesiyle" uygulanacağını duyurduğunda, gözlemciler bunu şaşkınlıkla karşıladı. Türkiye Cumhurbaşkanı, öğrenimin bundan böyle daha çok "uygulama ve araştırmaya" odaklanacağını vurguladığında, akademik camia, Erdoğan'ın hangi akademik alanların bundan etkileneceğini belirtip belirtmeyeceğini merakla bekledi. Konuşmasının sonunda Erdoğan "bu reformlar sayesinde Türk yükseköğretim sistemi hem daha verimli hem de uluslararası standartlarla daha uyumlu hale gelecek" dediğinde ise araştırmacılar, bilim insanları ve öğrenciler sessizliğe gömüldü."

Bourcier yorumlarına şöyle devam ediyor: "Gençler arasında yapılan son anketlerin sonuçları şüpheci yorumlara neden oluyor. Sadece birkaç hafta içinde, çeşitli raporlar Türkiye'de yükseköğrenimin ve dolayısıyla tüm bir genç neslin eğitiminin hızla gerilediğini vurguluyor. Eurostat tarafından yapılan bir dizi istatistik çalışma ve ardından OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü)'nün yayınladığı yıllık eğitim raporunda görünen tam bir felaket: Yaklaşık kırk ülkeden ham verilerin aralıksız bir şekilde derlendiği bu son rapor, Türkiye'nin eğitim politikalarında gerçek bir rota değişikliği yapılmadığı takdirde daha da gerileme riskiyle karşı karşıya kalma olasılığını ortaya koyuyor."

Eurostat ve OECD raporları, 18–24 yaş arası gençlerin üçte birinin ne eğitimde ne işte ne de mesleki eğitimde yer alamadığını ortaya koyuyor.

* Bu sonuçlara göre kadınlar arasında durum çok daha vahim: 18–24 yaş arası genç kadınların %42’si hiçbir eğitim veya istihdam alanında bulunmuyor.

* Türkiye, yeni mezun istihdamında 33 Avrupa ülkesi arasında en son sırada yer alıyor. Üniversite mezunlarının işsizlik oranı, genel işsizlik oranının çok daha üzerinde. 

* Uzmanlara göre, bu “istatistik anormallik” eğitimle ekonomi arasındaki yapısal uyumsuzluklardan kaynaklanıyor. Hızla genişleyen üniversite sistemi, mezunların nitelikleriyle iş gücü talepleri arasında büyük bir boşluğa neden oldu. 

* STEM (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) alanlarında mezun sayısı çok düşük kalırken, öğretmen maaşları da OECD ortalamasının oldukça altında. Deneyimli akademisyenler, yeni mezunlara göre yalnızca %29 daha fazla kazanıyor.

* Eğitim harcamaları da hızla düşüyor: Ulusal bütçeden eğitime ayrılan pay 2018 sonrası %12,9’dan %10’un biraz üzerine gerilemiş durumda.

* Bunların yanında çocuk işçiliği de hızla artıyor. 2025 yılında bugüne dek 68 çocuk işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti; 15–17 yaş arası çalışanların oranı dört yılda %16,2’den %24,9’a çıktı.

* Cumhurbaşkanı Erdoğan'a göre, üniversite diplomalarının süresini 4 yıldan 3 yıla indiren reform eğitimin “basitleştirme”si, ancak akademisyenlere göre bu adım “yönsüz ve yüzeysel” olarak nitelendiriliyor.

Sonuç olarak, Le Monde’a göre, Türkiye'nin eğitim ve istihdam politikalarında mevcut yönelim değişmezse Türkiye, hem eğitim kalitesinde hem de genç nüfusun geleceğinde “geri dönüşü olmayan” bir kayıp yaşayabilir.

 Kaynakhttps://www.lemonde.fr/

(*) Bu yazı 4 Kasım 2025 tarihinde, Dayanışma-Datça portalında yayınlandı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder